Kaybolmaya yüz tutmuş duygularımız

adam-semsiye

 

İşlemeyen demir paslanırmış ya hani şartlar gereği yaşayamadığımız duyguları da yavaş yavaş unutmaya başladık. Çevremizdekilerin yaşadıklarından ümitlenip biz de karşılarız beklentisiyle senelerimiz gitti. Ama hala tadamadık belki de. Bedenlerde aradık bi süre o duyguyu aldığımız şey zevkten başka bişe değildi. Dostluklarda aradık onları kaybetmekten başka bişe vermedi. Aile de aradık yine karavanaydı. En iyisi yokmuş gibi davranmak dedik  kapattık o duyguları. Karşımıza çıkan fırsatları da kaçırdık onun yüzünden. Tabi herkes bizim kadar şanssız değildi. Aşkı tatmışlardı onlar. Bizse hoşlantılarımızda boş vakitler harcamaktan başka bişe yapamadık. Çıkar ya elbet bir gün karşına laflarına kanmadık ama umudumuzu da kaybedemedik sayesinde. Yeni arkadaşlıklar peşinde koştuk. Her birinde acaba bu o mu diye sorduk kendimize ya sahte bi arkadaş edindik kendimize ya da keder dostu. Bakışlarında kalbimizin atışını hızlandıran kişiyi bulduk bulmasına da ona da alışınca gitti yine. Bağlanmak istedik birisine. Bu yüzden yanlış kişilere bağlandık. Alıştık onlara. Varlıkları dünyamızı renklendirdi. Bi süre sonra onlar da gitti. Gidenlerin arkasından koşmadık ama çok sorguladık neden gittiklerini. Her giden de duygularımız köreldi. Aşkı yaşayamamakla kalmayıp güven duygumuzu da kaybettik zamanla. Bi süre elimizi ayağımızı çektik bu saçma düzenden. Öyle birşeyin olmadığını savunduk durduk. Sonra yine  gülüşüyle kendine bağlayan birisi çıktı. Aldandık yine. Acaba bu sefer buldum mu düşüncesiyle yaklaştık. Bu sefer de tutturamadığımızı anlamamız basit bi kavga yaşamamızla ortaya çıkmıştı.Beklentilerimiz yine boşuna çıkmıştı. Beklentilerimizin olmayacağını anladık bu sefer de. Aşktan ibaret olmadığını düşünüp kendimizi gezip tozmaya verdik bi süre. Ama gezerken bile birşeylerin eksikliğini yaşıyorduk. Bi konser de,bi sahil kenarında, bi filmde, bi mekanda, bi manzarada.. Sanki birileri olmadığı için bi yanımız hep eksik kalacakmış gibi oluyorduk oradaki çifte kumruları gördükçe. Anın tadını çıkarmamıza bile engel oluyordu bu bazen.Ama anın tadını çıkarmak gerektiğini düşünüp anlık olarak kurtulmaya çalışıyorduk yine de. Beklentilerimizi ve güvenimizi kaybettikten sonra yeni birisne aldanmamız zaman almıştı ama yine birisi çıktı. Yine farklı biriymiş gibi düşündük en başında.Fırtınasına kapıldık onunda. Alıp götürdü bizi farklı diyarlara. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Kötü bi gecemiz olsa da ardından güneş doğmayı başardıkça daha da farklıymış gibi geldi bize.  3 4 derken ayların nasıl geçtiğini anlamadık. Uzunca bi süre bağlı kalabildik birbirimize. Ama yine birşeylerin eksik olduğunu hissettik kendimizde. İyi anlaşıyorduk, beraber vakit geçirmekten keyif alıyorduk, birbirimizi görmek istiyorduk sürekli ama 2 yakın arkadaş gibiydik artık. O ilk baştaki haz kalmamıştı. Duygularımızı ona karşı ifade ederken basitleşmiştik artık. Kavgalarımız daha da şiddetlenmişti. Kendimize ağır darbeler açıyorduk her seferinde. En sonunda da patlak verdi o da gitti. Beklentilerimizi güvenimizi kaybetmenin yanında ağır darbelerde de benliğimizden parçaları kaybettik. Sadık olmanın gereksizliğine gam vurduk durduk. En son yine kendimizi yalnızlık denen şeyle bulduk. 2 yılı devirdik hala birisini bulmayı bekliyoruz içten içe ama o kişi gelse bile artık ne sevgi ne güven ne de sadakatimiz kalmıştı. Birer birer kaybolmaya yüz tuttular


Kaybolmaya yüz tutmuş duygularımız” için bir yanıt

Yorum bırakın